Sahanın dışıyla ilgili konuşmaktan sıkılan biri olarak, hazır rahat kazanılmış bir maç yakaladık, biraz futboldan bahsedelim. Sow'un kondisyonu iyi değil diye kadroda olmadığını duyunca, “Sanki diğerleri Rambo” diyerekten Ersun Yanal'a salladım. Ama ağzımın payını aldım. Gerçekten herkes tabanca gibiydi. Hep eleştirdik Yanal'ı, şimdi bu güçlü takım için teşekkür etmeli herkes.
Yanal’ın bahsettiği her şeyi gördük sahada. Önde basan, rakiplerini bağırtan, hiç durmadan ikili mücadeleye giren bir F.Bahçe. Ve bu agresifliğin baş aktörü Selçuk'tu. Kameralar bile zor yakaladı Selçuk'u. Nerdeyse kendi ortasına kafa vurup gol atacaktı :)
Tank Emenike
Emenike de tank be kardeşim. O nedir öyle? Rakibine 1 metrede çalım atıp 2 metre fark atabilen, fizik kurallarına düşman bir kişi kendisi. Sağ tarafta önüne kim geldiyse bayılttı, birebirde çaresiz bıraktı. Bu transfer tamamdır!
Maçın adamı Holmen. Bu adamı aylardır idmanlarda seyredip oynatamamak nasıl bir Çin işkencesidir Allahım. Zaten adama uzaktan bakınca hep Alex zannediyorum, saçları kısa, fiziği aynı.. İnsanın içi gidiyor. Ama onun gibi ‘topçu' olduğunu ilk resmi maçında göstermesi, F.Bahçe için büyük şans. Böyle bir ortamda, böyle bir zamanda 3 ay sonra sahaya çıkacaksın, üzerindeki forma çubuklu olacak ve hiç baskı hissetmeden çatır çatır topunu oynayacaksın. Vallahi bravo.
Kuyt, Meireles, Egemen, Alves ve diğerleri de iyiydi. Çünkü takım olarak öne çıkıp-geri koşunca arada sırıtma şansınız kalmıyor. Bu görüntü eğer tek maçlık ve Sivas kaynaklı değilse, Avrupa'sız F.Bahçe, ligde yürür gider.
Aklımda kalmasın.. Konya'da yaptığı Rabia işaretinin ardından Arsenal sınavında taraftarın yuhaladığı Emre'yle ilgili konu. İdmanlardaki detayları takip ettiğim için biliyorum. Emre'nin her Kadıköy'deki maçtan önce adalesi sertleşmeye başladı. Önceki gün de tedbir amaçlı idmanı yarım bıraktığı açıklandı, sahaya çıkmadı. Bu tedbir, acaba taraftarın tepkisine karşı alınmış bir tedbir mi merak ediyor insan…